Tarımda dijital dönüşüm işte bu!
Çağımızda bilgi işlem şirketleri, geliştirdikleri yöntemlerle ekonomi çarkındaki neredeyse her alana temas ediyor. Geliştirilen yazılımlar nedeniyle sektörlerde oyun baştan yazılıyor, geleneksel yöntemler daha işlevsel olanlarıyla değiştiriliyor. Pek çok yazılım firması yabancı sermayeli olmasına rağmen oyunun kurallarını değiştirmeye aday olan bir Türk firmamız var; Uzman Çiftçi… Firma, ihracata yönelik geliştirdiği sistem sayesinde Türk üreticisinin daha fazla kar etmesini sağlarken, tüketiciye de şeffaf ve sağlıklı besini ulaşılır kılmayı hedefliyor. İZLENEBİLİR TARIM! Firmanın kurucu ortağı Serkan Ural Varol, geliştirdikleri ERP yazılımları tarım alanına uyguladıklarını söyleyerek hedeflerinin kaliteli, ulaşılabilir, izlenebilir tarım ürünlerini tüketiciye sağlarken, Türk üreticisinin de dış pazara açılmasını sağlamak olduğunu aktardı. Varol “Bunu yapmak için de çiftçinin kaliteli ürün üretmesini sağlamamız ve önünü açmamız gerekiyor. Biz bu konuda neler yapabiliriz diye düşünüyoruz. 3 yıldır bu sistem üzerine çalışıyoruz. 2 ay önce ilk ihracatımızı yaptık başlattık. Son derece hızlı ilerliyor. Sistemimizle Türk ürünlerini, Rusya’ya, Dubai’ye, Almanya’ya, Polonya’ya, Romanya’ya, Kanada’ya gönderiyoruz. Yine Birleşmiş Milletler (BM) ile bir anlaşma imzaladık, bu anlaşmayla Afrika’ya yönelik bir proje uyguluyoruz.” dedi. Varol, sistemin çiftçilerden lojistik firmalara, ziraat mühendislerinden marketlere kadar tarımın tüm paydaşlarına açık olduğunu aktararak, “Bu süreç ortakları sisteme üye oluyor ve profillerini oluşturuyor. Sistemdeki hiç kimse bizim çalışanımız değil. Örneğin çiftçisiniz; sisteme tarlanızın, ürünlerinizin resimlerini ve videolarını giriyorsunuz. Ayrıca yetiştirme sürecinde nasıl ve hangi marka ilaçlar kullanıldığı, gübrelemenin ne şartlarda gerçekleştirildiği gibi her türlü aksiyonla ilgili bilgi üretici tarafından sisteme tanımlanıyor. Yurt dışındaki marketler sisteme girdiğinde almak istedikleri ürüne göre bir arama yapıyor ve bu alanda hizmet veren tüm Türk üreticileri görüyor. Bu sayede yurt dışındaki alıcı, ürünü alacağı firmaya hem doğrudan ulaşabiliyor hem de üreticinin geçmişini görebiliyor” dedi. YÜZDE 30 KAR Sistemde üreticiye pek çok hizmet ücretsiz verilirken, çiftçiler ürünlerinin fiyatlarını kendileri belirliyor. Vural, sistemde üretim planlama hizmeti de verildiğini belirterek, “Biz ya da sistemdeki ithalatçı firma fiyatı belirleyen taraf değil. Firma ürünün tarladan çıkış fiyatını ve diğer girdilerin ne kadar tuttuğunu da görüyor. Çiftçi sistem üzerinden, toplama, laboratuvar, lojistik gibi her konuda hizmet sağlayabiliyor. Üretim planlaması sağlayarak bu süreci yürütüyoruz. Gerekli arkadaşlara iş emirleri açılıyor, örneğin mahsulü toplayacak tarafa ya da ambalaj firmasına işi tanımlıyor. Onlar da bu tanıma göre üretime dahil oluyor. Sistemde ürünün cinsine göre de bu süreçlerin ne kadar süreceği belli. Her hangi bir işi üstlenen firma, vermesi gereken hizmeti zamanında vermiyorsa yine sistem otomatikman başka bir firmayı yetkilendiriyor. Ve bu hizmetler için çiftçiden hiçbir şekilde para talep edilmiyor. Tüm bu hizmetlerin bedelleri, ithalatı yapacak yabancı firma tarafından ödeniyor. Firma istediği nitelikteki ürüne bu sayede ulaşabiliyor ve tüm süreci kendisi yönetiyor. Dolayısıyla aracılar ortadan kalkıyor. Bu süreç içinde biz de sadece ithalatı yapan yabancı firmadan sistem ücreti alıyoruz. Üreticiden ve diğer kalemlerden bir bedel almıyoruz. Sistemimiz sayesinde üretici mahsulünü yüzde 30 daha yüksek fiyata satıyor, ürünü alan yabancı firma da yapacağı ithalatı daha uygun fiyata tamamlamış oluyor” diye konuştu. Maliyetleri düşürecek projeler… Firma, bunun dışında maliyetlerin düşürülmesi ve iş sağlığı ile ilgili çalışmalar da yapıyor. Bu çalışmaları Vural, “Traktör projesi geliştirdik. Traktörlerin biliyorsunuz maliyetleri yüksek ancak kullanım alanları düşük. Bunun için İtalyan bir firma ile ortak çalışıyoruz. Çiftçi sistem üzerinden traktör kiralıyor. Bunu biz kar amacı gütmeden sağlıyoruz. Yine ürünlerin tazeliğini 6 kata kadar uzun süre korumasını sağlayan, doğa dostu poşetler sağlıyoruz. Bu sayede ürün firesini azaltıyoruz. Yelek projesi geliştirdik. Toplayıcılığı üstlenecek işçi arkadaşlar bu yelekleri giyerek çalışıyor. Bu yelekler sayesinde onların sigortalanmasını sağlarken fazla mesai yaptırılmasının ve çocuk işçi çalıştırılmasının önüne geçiyoruz. Yine bu yeleklerin üzerinde GPS’ler ve acil durum butonları ile bir sağlık problemi olduğunda kısa sürede müdahale edebiliyoruz. Ve elbette toplama sırasında bilindiği gibi çok yüksek oranda fire verilir. Biz bu yelek projesi içinde verdiğimiz eğitimlerle işçiyi de kalifiye hale getiriyor ve bu fire oranlarını düşürüyoruz” diye anlattı. Utkucan Akkaş/Özel Haber Kaynak: https://www.egetelgraf.com/tarimda-dijital-donusum-iste-bu/